UKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Direkli, gündemden düşmeyen Ermenistan – Azerbaycan arasındaki çatışmalar hakkında bilgi verdi.

UKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Direkli, gündemden düşmeyen Ermenistan – Azerbaycan arasındaki çatışmalar hakkında bilgi verdi.

Dağlık Karabağ sorunu

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Direkli, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalar hakkında konuştu. Direkli, “Yüzyıllardır Ermeniler ve Türk Azerilerin yaşadığı Karabağ, 19. yüzyılda Rus imparatorluğunun bir parçası idi. Denize kıyısı olmayan Dağlık Karabağ, içinde bulunduğu Azerbaycan ile Ermenistan tarafından desteklenen Ermeni etnisitesi arasında çözülmemiş bir anlaşmazlık konusudur” dedi.

Sovyet iktidarının sonlarına doğru, Azerbaycan birlikleri ve Ermeni ayrılıkçıların çatışmaya başladıklarını hatırlatan Direkli, “1994 yılında ateşkes imzalandığında söz konusu bölge Ermenilerin elinde kaldı ve müzakereler şimdiye kadar kalıcı bir barış anlaşması oluşturmada başarılı olamadı” şeklinde kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Direkli, Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden ve Rusya’daki Bolşevik devriminden sonra, bölgedeki böl ve yönet politikalarının bir parçası olarak Sovyet yöneticilerinin, Sovyetler Birliği içinde etnik Ermeni nüfusa sahip Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi’ni kurduklarını kaydetti. Direkli, 1980’lerin sonlarına doğru Sovyet kontrolü gevşerken, sorunun bölge parlamentosunun Ermenistan’a katılmak için oy kullanmasıyla patlak verdiğini de söyledi.

Çatışmalarda yaklaşık 25 bin insanın hayatını kaybettiğinin tahmin edildiğini aktaran Direkli, “1991 sonlarında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Karabağ, kendisini bağımsız bir cumhuriyet olarak ilan etti ancak bu fiili statü hiçbir ülke tarafından tanınmadı. Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını resmen tanımamış olsa da, onların mali ve askeri destekçisi oldu. Dağlık Karabağ’ı korumak için batıdan bir kısım Azeri toprağını işgal edip güvenli bir bölge oluşturarak, bu tampon bölge sayesinde askeri üstünlük elde etti” dedi.

“AGİT, Dağlık Karabağ Sorununun Barışçıl Yollarla Çözülmesi İçin Aracılık Etti Ancak Sonuç Alınamadı.” 

Direkli, “Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) içindeki Minsk Grubu’nun, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığı ve Dağlık Karabağ sorununun barışçıl yollarla çözülmesini teşvik ve taraflar arasında aracılık etmek amacıyla 1992’de kuruldu. Rusya, Fransa ve ABD, Minsk Grubu’nun eş başkanlığını yapıyorlar. Grup, geçen yıllarda birçok girişimde bulunmasına rağmen Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yönelik somut neticeler elde edemedi.” ifadesini kullandı.

Sonuç analizinde Ermenistan’ın Rusya’dan icazet almadan Azerbaycan topraklarına bir saldırı yapmasının olanaksız olduğunu dikkat çeken Direkli, “Çatışmaların kime fayda getireceği ortadadır. Rusya arka bahçesi olarak gördüğü Kafkaslarda haritaları çizmeyi kendine bırakmıştır. Bu olayların ABD’nin Karadeniz’de Rusya’yı çevreleme politikasıyla mutlak ilişkisi vardır” dedi.

Paylaş

Önceki Haber

Seyahat acenteleri, TÜRSAB Genel Merkez önünde bir araya geliyor

Sonraki Haber

BASIN AÇIKLAMASI

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 + three =